Introduction: Cardiovascular events and mortality rates are high in chronic renal failure patients who are undergoing hemodialysis treatment. Hence, patients with a higher mortality risk must be distinguished. Dyslipidemia is more frequently reported in hemodialysis patients. Inconsistent results are obtained between the cholesterol levels and mortality of patients undergoing hemodialysis. This study aims to inspect the association between the mortality rate and the mean total cholesterol, triglyceride, and high- and low-density lipoprotein cholesterol levels.
Materials and Methods: This study involved 506 patients undergoing hemodialysis retrospectively between January 2015 and December 2019. All patients following a hemodialysis program were monitored. The lipid level data for 6-month periods were recorded until death or study end date. Patients below 18 and those who were on hemodialysis for less than 60 days were excluded.
Results: Of the 506 participants, 288 (56.9%) survived. The mean followup period was 31.7 months. High- and low-density lipoproteins, triglyceride, total cholesterol levels, and lipid-lowering drug usage were significantly higher, but the duration on hemodialysis was significantly lower in surviving patients. The regression analysis showed that age, systolic blood pressure, and treatment with erythropoietin were related with mortality.
Discussion and Conclusion: In patients undergoing hemodialysis, decreases in the mean total cholesterol, triglyceride, and high- and low-density lipoprotein cholesterol levels increased the mortality risk, while antihyperlipidemic drugs decreased the mortality risk. Lowering the lipid levels below safe levels may increase the mortality risk; because of this, the target lipid levels for hemodialysis patients must be sparely determined.

Amaç: Kardiyovasküler olaylar ve ölüm oranları, hemodiyaliz tedavisi gören kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda yüksektir. Daha yüksek ölüm riski taşıyan hastaların ayırt edilmesi önemlidir. Hemodiyaliz hastalarında dislipidemi daha sık bildirilmiştir. Hemodiyaliz gören hastalarda kolesterol seviyeleri ile ölüm oranları arasında tutarsız sonuçlar bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, ölüm oranı ile ortalama total kolesterol, trigliserit, yüksek yoğunluklu ve düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol seviyeleri arasındaki ilişkileri incelemektir.
Yöntem: Bu çalışma retrospektif olarak, Ocak 2015 ile Aralık 2019 arasında hemodiyaliz tedavisi gören 506 hasta ile gerçekleştirilmiştir. Hemodiyaliz programını takip eden tüm hastalar izlenmiş ve ölüm ya da çalışma bitiş tarihine kadar 6 aylık dönemler için lipid seviyelerine ilişkin veriler kaydedilmiştir. 18 yaş altındaki hastalar ve 60 günden daha kısa süredir hemodiyaliz tedavisi gören hastalar çalışmaya dahil edilmemiştir.
Bulgular: Toplam 506 katılımcının 288'i (%56,9) hayatta kalmıştır. Ortalama takip süresi 31.7 ay olmuştur. Hayatta kalan hastalarda yüksek yoğunluklu ve düşük yoğunluklu lipoproteinler, trigliserit, total kolesterol seviyeleri, lipid düşürücü ilaç kullanımı anlamlı olarak daha yüksek bulunmuş, ancak hemodiyaliz süresi anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur. Regresyon analizinde; yaş, sistolik kan basıncı ve eritropoietin ile tedavi ölüm ile ilişkili bulunmuştur.
Sonuç: Hemodiyalize devam eden hastalarda, ortalama total kolesterol, trigliserit, yüksek yoğunluklu ve düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol seviyelerindeki düşüşler, ölüm riskini artırmaktadır. Antihiperlipidemik ilaçlar ölüm riskini azaltmaktadır. Lipid seviyelerinin güvenli seviyelerin altına düşürülmesi ölüm riskini artırabilir; bu nedenle, hemodiyaliz hastaları için hedef lipid seviyeleri ayrı ayrı belirlenmelidir.