2Department of Infectious Diseases, Private Gürlife Hospital, Eskişehir, Türkiye
Abstract
Introduction: Crimean-Congo hemorrhagic fever (CCHF) is a tick-borne zoonotic viral infection, causing non-specific symptoms like headache, fever, sore throat, myalgia, and arthralgia. Due to its overlapping signs with various diseases, differential diagnosis becomes crucial, especially in the endemic regions. This study aimed to compare patients tested with a pre-diagnosis of CCHF.
Materials and Methods: Adult patients who presented with nonspecific symptoms such as headache, fever, and bleeding, were tested for CCHF between April 2019 and December 2022 were included. CCHF diagnosis is based on detecting RNA via real-time polymerase chain reaction or immunoglobulin M using enzyme-linked immunosorbent assay. Patients were categorized into three groups: Group 1 (Non-infectious disease), Group 2 (Infectious/Non-CCHF disease), and Group 3 (CCHF). Diagnoses and clinical features were determined for Groups 1 and 2. Laboratory parameters of all three groups were compared.
Results: Among 259 patients, 152 were diagnosed with CCHF, and 107 with non-CCHF conditions. coronavirus disease 2019 (COVID-19) was the most prevalent infectious disease, while toxic hepatitis led non-infectious cases. CCHF patients displayed distinctive laboratory values, with lower white blood cell count, lymphocyte count, platelet count, creatinine, fibrinogen, and higher Aspartate Aminotransferase, Alanine Aminotransferase, and Lactate dehydrogenase compared to other groups.
Discussion and Conclusion: The differential diagnosis of CCHF is crucial in endemic countries, with COVID-19 emerging as a significant associated disease. CCHF is discerned from infectious diseases by lower blood count parameters and higher liver function tests.
2Özel Gürlife Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, Eskişehir, Türkiye
Giriş: Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), kenelerle bulaşan zoonotik bir viral enfeksiyondur ve baş ağrısı, ateş, boğaz ağrısı, kas ve eklem ağrısı gibi özgül olmayan semptomlara neden olur. Belirtilerinin birçok hastalıkla örtüşmesi nedeniyle, özellikle endemik bölgelerde ayırıcı tanı büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, KKKA ön tanısıyla test edilen hastalar karşılaştırılmıştır.
Yöntem: Nisan 2019 ile Aralık 2022 tarihleri arasında baş ağrısı, ateş ve kanama gibi özgül olmayan semptomlarla başvuran erişkin hastalar çalışmaya dahil edilmiştir. KKKA tanısı, gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile RNA saptanması veya enzim bağlantılı immünosorbent testi (ELISA) ile immünoglobulin M belirlenmesi yoluyla konulmuştur. Hastalar üç gruba ayrılmıştır: Grup 1 (Enfeksiyöz olmayan hastalıklar), Grup 2 (Enfeksiyöz/KKKA dışı hastalıklar) ve Grup 3 (KKKA). Grup 1 ve 2’deki tanılar ve klinik özellikler belirlenmiş, üç grubun laboratuvar parametreleri karşılaştırılmıştır.
Bulgular: Toplam 259 hastanın 152’sine KKKA, 107’sine KKKA dışı hastalık tanısı konmuştur. En yaygın enfeksiyöz hastalık koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19) olurken, enfeksiyöz olmayan hastalıklar içinde toksik hepatit öne çıkmıştır. KKKA hastalarında, diğer gruplara göre daha düşük beyaz kan hücresi sayısı, lenfosit sayısı, trombosit sayısı, kreatinin ve fibrinojen düzeyleri; daha yüksek aspartat aminotransferaz, alanin aminotransferaz ve laktat dehidrogenaz düzeyleri gözlenmiştir.
Tartışma ve Sonuç: Endemik ülkelerde KKKA’nın ayırıcı tanısı büyük önem taşımaktadır ve COVID-19 bu süreçte önemli bir eşlik eden hastalık olarak öne çıkmaktadır. KKKA, diğer enfeksiyöz hastalıklardan düşük kan sayımı değerleri ve yüksek karaciğer fonksiyon testleri ile ayırt edilebilmektedir.