2Department of Cardiology, Şeyh Edebali University Faculty of Medicine, Bilecik, Türkiye
Abstract
Despite eliminating epicardial coronary artery stenosis or occlusion, insufficient myocardial perfusion is called “no-reflow.” While the no-reflow phenomenon is defined as coronary flow below increased thrombolysis (TIMI) 3 in myocardial infarction in some sources, TIMI is defined as 0–1 flow in some sources. In addition, some publications refer to TIMI 2 flow as slow coronary flow. However, the general view is that TIMI 0–1 coronary flow without severe residual stenosis, spasm, thrombus, or dissection is called no-reflow. The no-reflow phenomenon is a condition in which blood flow is significantly reduced in the ischemic myocardium despite percutaneous coronary intervention. So far, no standard treatment has been established to cure this condition. In this case, we present an interesting case that demonstrates a practical approach to the no-reflow phenomenon.
2Şeyh Edebali Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, Bilecik
Epikardiyal koroner arter stenozu veya oklüzyonunun ortadan kaldırılmasına rağmen yetersiz miyokardiyal perfüzyona “no-reflow” denir. No-reflow fenomeni bazı kaynaklarda miyokard enfarktüsünde artmış tromboliz (TIMI)-3'ün altındaki koroner akım olarak tanımlanırken, bazı kaynaklarda TIMI 0-1 akım olarak tanımlanır. Ayrıca bazı yayınlar TIMI-2 akışından yavaş koroner akış olarak bahseder. Ancak genel görüş, ciddi rezidüel stenoz, spazm, trombüs veya diseksiyon olmaksızın TIMI 0-1 koroner akışın olduğu yönündedir. No-reflow fenomeni, perkütan koroner girişime rağmen iskemik miyokardda kan akışının önemli ölçüde azaldığı bir durumdur. Şimdiye kadar, bu durumu iyileştirmek için standart bir tedavi oluşturulmamıştır. Bu vakada, no-reflow fenomenine pratik bir yaklaşım sergileyen ilginç bir vaka sunuyoruz.